“Türkiye’de oyun sektörünün ekonomik büyüklüğü” yazı dizimizin ikinci içeriği ile sizlerleyiz.Türkiye’deki dijital oyun sektörünün başlangıcına dair “Türkiye Oyun Sektörü Ekonomi 101” başlıklı ilk içeriğimizde 1980’lerin ikinci yarısından 1996-1997 yılına kadar olan süreci detaylandırmıştık. Bu yazımızda ise 1997 ile 2010 arasını konu edineceğiz. Türkiye oyun sektörünün milenyum çağına girerken büyüme trendini ve finansal boyutlarını inceleyeceğiz.
1997 Sonrasında Bilgisayar Her Eve Girmeye Başladı!
Yazı dizimizin ilk makalesinde de bahsettiğimiz üzere 1995 yılı sonrasında Türkiye’de hane halkı bilgisayarlar ile tanışmaya başladı. İlk 2 yıllık süreçte bu tanışma “yüksek gelirli” aileler ile sınırlı kaldı. 1997 yılı ile birlikte bilgisayar “lüks” algısını birkaç kademe daha düşürdü ve “nispeten yüksek gelirli” hanelere de girmeye başladı.
1999 ve nihayetinde milenyum (2000) ile birlikte bilgisayar artık Türkiye’deki kent nüfusunun her 2 hanesinden birinde vardı. Ancak halkın kalan yüzde 50’sinin de bilgisayarla tanışıklığı yaygınlaşmaya başlamıştı. Zira takvimler 2000 senesini gösterdiğinde Anadolu’nun en küçük illerinde dahi en az 1 internet cafe açılmıştı. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlerde ise sayıları yüzlerle ifade edilmeye başlanmıştı. İnternet cafelere biraz sonra değineceğimizi belirterek ev halkının bilgisayarla tanışma sürecine dönelim…
1997 – 2000 arasında disketlerden CD’lere hızlı bir geçiş yaşandı. Söz konusu zaman diliminde hane halkının genç bireyleri oyun disketlerine ve oyun CD’lerine önemli harcamalar yaptılar. Dönemin en çok satan oyun CD’leri şu şekilde sıralanabilir:
- FIFA 99
- Half-Life
- NFS II (Need for Speed II)
- Age of Empires II
- Command & Conquer: Red Alert
- Quake III Arena (Quake 3)
- Grand Theft Auto (GTA)
- Football Manager
- Delta Force
1997-2000 İnternet Cafeler Mantar Gibi Çoğalıyor!
Türkiye’de ilk internet kafenin İstanbul’da Nişantaşı Rumeli Caddesinde Cyber Cafe ismiyle 1995 yılında açılması ile birlikte Türkiye “internet cafeler” ile tanışmıştı. 1996’da Ankara ve İzmir’de, 1997 ve takip eden senelerde ise Anadolu’nun diğer illerinde internet cafeler boy göstermeye başlamıştı. Bu durum, atari salonlarının da hızla kan kaybetmeye başlamasına neden olmuştur.
2000 yılına gelindiğinde İstanbul’daki internet cafe sayısı 1000’e yaklaşmış, Türkiye’deki toplam internet cafe sayısı ise 1500’ü aşmıştı. Evinde bilgisayar olmayan gençlerin oyun oynamak için uğrak yeri haline gelen internet cafeler, evinde bilgisayar olan gençler için dahi arkadaşları ile birlikte “LAN” üzerinden oyun oynayabildikleri için son derece revaçtaydı. Milenyum çağı atari salonları için ise “SON” anlamına geliyordu… Tabii sonradan hızla yaygınlaşacak “Playstation Cafeleri” atari salonu olarak nitelendirmezsek…
Türkiye’de Oyun Ekonomisi ve 2000 – 2010 İnternet Cafe Çağı
Milenyum çağına girilmesi ile Türkiye de tüm dünya ile paralel olarak adeta “oyun çağına” girdi. 2000’ler, 90’ların sonunda başlayan; bilgisayar, bilgisayar oyunu ve internet cafe gerçeğinin hızla zirveye tırmanmasına tanık oldu. Özellikle 2000-2005 arasında bilgisayarlar ve internet cafeler dijital oyunlar anlamında “Türkiye’de rakipsizdi” denilebilir. 2005 sonrasında ise oyun ekonomisi denklemine Playstation ve Playstation Cafeler de girdi…
2000 – 2010 arası Türkiye’de en çok satan oyunlar şu şekilde listelenebilir:
- Counter Strike
- FIFA Serisi
- NFS Serisi (Need For Speed: Most Wanted) vb.
- Half Life
- Quake III Arena
- Red Alert 2
- Grand Theft Auto: Vice City (GTA Vice City vb. GTA serisi)
- Age of Empires 2
- Call of Duty (serisi)
- Diablo II ve serisi
- Pro Evolution Soccer Serisi (PES Serisi)
- Football Manager Serisi (FM Serisi)
- Max Payne
- Battlefield 1942 ve – Battlefield Serisi
- World of Warcraft Serisi
- SimCity 3000
- Crysis Serisi
- Assassin’s Creed Serisi
- God of War Serisi
- Mafia Serisi
- StarCraft Serisi
- Minecraft
Söz konusu dönemde Türkiye’de en çok satan oyunlar için harcanan toplam meblağ 1 milyar doların üzerindedir. Ancak oyun sektörü bununla sınırlı olmadığından bu hesaplamaya oyun bilgisayarları (bunun için toplanan cihazlar) ve oyunsal donanımlar da katılmalıdır. İnternet cafelere ödenen ücretleri kestirmek mümkün olmasa da burada da devasa bir sektör oluştuğu muhakkaktır.
2005 – 2010: Playstation Cafeler İnternet Cafelere Rakip Çıktı
Gerek internet cafeler ve gerekse Playstation cafeler 2022 itibariyle günümüzde de varlıklarını sürdürüyorlar; son 2,5 yıldaki pandemi sürecinde son derece ağır yara alsalar da… İçeriğimizde internet cafeleri ve PS cafeleri 2010 yılına kadar değerlendirmemiz; gerek yazı dizimizin bu makalesinin bahse konu dönemi konu almasından ve gerekse 2010 yılından sonra mobil cihazlar (akıllı telefonlar, tabletler vs.) ile oyun konsollarının çeşitlenmesinden kaynaklı…
“Türkiye’de oyun sektörünün ekonomik büyüklüğü” yazı dizimizin devam eden serilerinde 2010 sonrası Playstation oyunlarını ve bilgisayar oyunlarını mobil oyunlar ile birlikte değerlendirmeye devam edeceğimizi anti parantez belirterek söz konusu dönemin “oyun ekonomisi büyüklüğüne” dönelim.
2000 – 2010: Akıllı Telefon Öncesi Türkiye Oyun Ekonomisi Büyüklüğü
2010 yılı mobil telefonlar (cep telefonları) için adeta bir dönüm noktasıdır. 2010 sonrası akıllı telefonlar ve akıllı telefonlara dair her türlü yazılım ve donanım hızlıca hayatımıza girmiştir. Akıllı telefonlar ve mobil cihazlar (tablet vs.) için geliştirilen oyunlar da… Bunlara oyun sektörü noktasında süratle PS haricindeki diğer oyun konsolları da (Türkiye için Xbox vs.) eklemlenmiştir… (Xbox’ın ABD’de 2001’de piyasaya sürüldüğünü ancak Türkiye’de popülerleşmesinin 2010 sonrasına denk düştüğünü belirtelim)
2000 – 2010 arası Türkiye oyun ekonomisi denildiğinde özetle; bilgisayar oyunları (CD’leri vs.), Playstation konsolları ve donanımları, PS oyunları, masaüstü bilgisayarlar ve oyun donanımları ile laptoplar akla gelmektedir. Türkiye oyun ekonomisinin 1997 – 2010 arasında oluşturduğu toplam hacim 1 milyar doların üzerindedir. Bu rakama oyun sektörünün doğrudan ve dolaylı etkilediği, gelişmesine ön ayak olduğu sektörlerdeki finansal hacim de dahil değildir…