TikTok’un karanlık yüzü, Kentucky Başsavcılığı tarafından açılan davanın sansürsüz belgelerinde gün yüzüne çıktı. NPR’nin incelediği bu belgeler, uygulamanın özellikle gençler üzerindeki olumsuz etkilerini ve şirketin bu konudaki farkındalığını gözler önüne seriyor.
Kentucky Başsavcısı Russell Coleman’ın sözleriyle TikTok, “özellikle bir bağımlılık makinesi olarak tasarlandı”. Şirketin kendi araştırması, uygulamanın zorlayıcı kullanımının analitik beceriler, hafıza oluşumu ve empati gibi önemli zihinsel yeteneklerde kayıplara yol açtığını ortaya koyuyor. Dahası, bu aşırı kullanım uyku düzenini, iş ve okul sorumluluklarını, hatta sevdiklerimizle olan ilişkilerimizi olumsuz etkiliyor.
TikTok’un gençleri korumak için uygulamaya koyduğu zaman yönetimi aracı, bekleneni vermekten uzak kaldı. Günlük 60 dakikalık varsayılan kullanım sınırına rağmen, gençlerin uygulamada geçirdiği süre ortalama 107 dakika olarak ölçüldü. Bu durum, şirketin güvenlik önlemlerinin etkinliğini sorgulatıyor.
Şirket içi araştırmalar, kullanıcıların kısa sürede olumsuz içerik baloncuklarına hapsolduğunu gösteriyor. Özellikle acı verici ve üzücü içeriklere odaklanan hesapları takip eden kullanıcılar, hızla bu tür içeriklerle çevrelenmiş durumda kalıyor. Ayrıca, düzensiz beslenmeyi teşvik eden içeriklerin varlığı da endişe verici bir diğer nokta.
TikTok’un moderasyon politikaları da eleştiri konusu. Reşit olmayan kullanıcıların uygunsuz davranışlara teşvik edildiği ve pedofili gibi tehlikeli içeriklerin moderasyon süzgeçlerinden geçebildiği bildiriliyor. Şirketin 13 yaş altı kullanıcılara yönelik tutumu da soru işaretleri yaratıyor.
TikTok sözcüsü Alex Haurek, bu iddialara karşı çıkarak şirketin güvenlik önlemlerine bağlılığını vurguladı. Ancak ortaya çıkan belgeler, uygulamanın gençler üzerindeki potansiyel tehlikelerini gözler önüne seriyor.
Bu gelişmeler, sosyal medya platformlarının gençler üzerindeki etkisini yeniden değerlendirme ihtiyacını ortaya koyuyor. Ebeveynler ve eğitimciler, gençlerin dijital alışkanlıklarını daha yakından takip etmeli ve bilinçli kullanımı teşvik etmelidir.