Merhaba Barış Bey. Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için Gamizm okurları adına teşekkürlerimizi sunarız. Size yöneltmek istediğimiz sorular aşağıdaki gibidir.
1 – Barış Yılmaz kimdir? Bize kendinizden bahseder misiniz?
1985 doğumluyum. Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezunum. Bilgisayarla haşir neşir olmaya, sayısız göz yaşı ile aileme aldırmayı başardığım Intel 386 ile başladım. İlk programlama dili deneyimim ise lise yıllarımda gerçekleşti. Oldukça basit ve prosedürel bir dil olan QBasic ile, ASCII karakterleri kullanarak çeşitli oyunlar geliştirdim; bunlardan ilki yılan oyunudur.
Üniversite yıllarımda, 4-5 oyun sever ile oyun geliştirme üzerine bir grup kurup, ekip olarak oyun geliştirmeyi deneyimleme şansını yakaladım. Yıldız Teknik üniversitesinde bitirme projesi olarak okulda 3 boyutlu grafik motoru geliştiren ilk ( belki de son) öğrenciyim.
Üniversite son sınıfta yarı zamanlı olarak Casual Facebook oyunları geliştiren bir firmada işe başladım. O dönemde bu çok büyük bir nimetti çünkü bahsettiğim bu zaman diliminde şu an sektör devlerinden biri olan Peak Games bile o dönem oyun geliştirmiyor, sadece lokalizasyon üzerine çalışıyordu. Yanlış hatırlamıyorsam Türkiye’deki oyun firması sayısı da bir elin parmağını geçmemekteydi.
Bu firmada çalıştığım 2 senelik süre zarfında iPhone’un piyasayı domine etmesiyle beraber mobil oyunlar yavaş yavaş sektörde kendini hissettirmeye başlamıştı. Mobil oyun sektörünün potansiyelini görüp bu alanda ilerlemek istedim fakat çalışmakta olduğum şirket o dönem mobil oyun fikrine sıcak bakmadığı için ( karlılığı Facebook casual oyunlara kıyasla inanılmaz düşüktü ) oradan ayrılıp bu alanda çalışan firma aramaya başlamıştım. İstediğimi bulamadığım için mobil uygulama sektörüne giriş yaptım ve Aden Games zuhur edene kadar bu alanda çalışmaya devam ettim.
2 – Aden Games’de kurucu ortağınız olan ve yanlış malumat almadık ise evli olduğunuz Şeyma Yılmaz Hanımefendiyle yollarınız nasıl kesişti?
İstihbarat doğru, evliyiz. Çalıştığım firmanın karşı plazasında başka bir oyun firması ikamet etmekteydi ve Yıldız Teknik üniversitesinden yakın bir arkadaşım da orada çalışmaktaydı. O dönem Şeyma, bahsi geçen arkadaşımla aynı firmada Grafik Tasarımcı olarak çalışıyordu. Beraber çıktığımız ortak öğle yemeklerinde sık sık karşılaşmaktaydık. Sonrasında malumunuz hayat bizi buralara kadar, paylaştığımız ortak hayal ile beraber taşıdı.
3 – Aden Games’in bir diğer kurucu ortağı ve CTO’su olan Erman Geliboluoglu ile yollarınız nasıl kesişti? Her ikinizin de Yıldız Teknik Üniversitesi mezunu olduğunuzu biliyoruz. Üniversite yılları, bugün ki yol arkadaşlığınızda etkili oldu mu?
Aramızdaki dönem farkı yüzünden kendisiyle üniversitede hiç denk gelemedik. Mobil uygulama geliştiricisi olarak çalıştığım bir teknoloji firmasında tanıştık. Tarayıcı üzerinde çalışan 3 boyutlu bir yazılım aracı geliştirmekteydi ve çıkardığı işten çok etkilenmiştim. Oyun geliştirme konusunda da oldukça istekliydi. Bir tane de mobil oyun geliştirme girişimi olmuştu diye hatırlıyorum.
Girişim planım çok eskiye dayandığından, çalıştığım süre boyunca bulunduğum firmalarda potansiyel gördüğüm ve karakterinden etkilendiğim insanları hep zihnimin bir köşesinde saklar, müstakbel bir ortak olarak düşünürdüm. Şirket kurma süreci başlarken Erman bu listenin en tepesindeydi ve kendisi şu an şirket ortağımız.
4 – Ekşi Sözlük’de bir yazar Aden Games kurucu ortakları için “Bir anime delisi, bir çılgın bilim adamı ve dünyayı rengarenk boyamak isteyen bir hanımefendiden oluşan, gezegenin en tatlı oyun ekiplerinden biri” tanımlamasını yapmış. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Barış Yılmaz olarak siz, ekibinizi ve kurucu ortaklarınızı nasıl tanımlarsınız?
Anime kültürümün fena olmadığı doğrudur; yorum yapan arkadaş için pek de haksız diyemem.
Kurucu ortaklar olarak, ilke, düstur ve vizyon konusunda aynı sayfadayız. Bu zorlu süreçte birbirimize her daim destek oluyor olmamızın temel nedenlerinden biri budur.
Erman, şu ana kadar sektörde tanıdığım en yetenekli ve eğlenceli insanlardan biridir. Sahip olduğu yeni teknoloji ve metodolojileri öğrenmeye olan açlığı sayesinde, bizim diğer oyun şirketlerine kıyasla hep bir adım ileride olmamızı sağlamıştır. Bu yenilikçi yanını, bu sene geliştirmiş olduğu Blockchain tabanlı oyun projesi ve geliştirdiği NFT Marketinde de göstererek, Web3 oyun sektöründe de ustalığını kanıtlamış ve rakiplerimizin önünde olmamızı sağlamıştır.
Dünya çapında küresel başarı elde etmiş Riot Games’te senelerce çalışarak kendini geliştiren Şeyma, yıllarca sektörde edindiği tecrübe ile birlikte geliştirdiği kendine has sanat tarzını Aden Games’i kurarken de ortaya koydu. Kendisi çeşitli dijital sanat programlarına hakim olup, tüm casual, hyper casual , web3 alanında sanat ve tasarım noktasında ekibimizin her daim danışabildiği bir yol gösterici olmuştur.
5 – Sizi ve kurucu ortaklarınızı tanıma fırsatı bulduktan sonra Aden Games ile ilgili kurumsal sorulara geçmek isteriz: Bir oyun stüdyosu kurma fikri nasıl ortaya çıktı?
Kendi oyunlarımı geliştirme isteği lise yıllarımda başladı; fakat bir oyunun nasıl yapılacağı konusundaki bilgi ve tecrübem üniversite yıllarımda olgunlaştı. 2011 yılında girmiş olduğum casual oyun firmasında 2 sene çalıştıktan sonra, sektörde tanıma fırsatı bulduğum insanlarla bir girişimimiz olmuştu. Oyun firması kurmaktan çok oyun geliştirecek bir takım kurma hayaliydi aslında bu girişim. Fakat 2013 senesinde hem oyun geliştirip hem de hayatımızı idame ettirebileceğimiz bir yöntem bulamadığımızdan kısa sürede bu fikirden uzaklaştık. Kendi finansal özgürlüğümü kazanmak için takip eden yıllarda küçük yatırımlar yaparak bugünkü Aden Games’e zemin hazırladım.
Başta işten ayrılmayıp akşamları arta kalan vakitlerde oyun geliştirebileceğimizi düşünecek kadar bu işi hafife alma gafletinde bulunsak da oyuncuya dokunacak kalitede bir oyunu yapmanın ne kadar çok emek ve zaman gerektirdiğini tekrar hatırlamamız uzun sürmedi. Tam bu noktada gemileri yaktık, çalışıyor olduğumuz firmalardan istifa edip Aden Games ismini önce yüreklerimize sonra da sektöre kazıdık.
6 – Neden “Aden” Games? Şirketinizin ismi nereden geliyor?
Turkcell’de çalışıyorken – Aden Games kurulmadan önceki çalıştığım son firma- yazılım ekibi içerisinde oyun firma ismi üzerine ufak bir beyin fırtınası yaptık. Kendisi Turkcell’in en eski çalışanlarından olan, çok sevdiğim İsmail Abim “Aden” ismiyle geldiği anda tereddütsüz ‘Evet işte bu!’ dedim. Aden ismi istediğimiz tüm özelliklere sahipti: fonetik ve sadelik.
7 – Oyun stüdyonuzu kurarken ne kadarlık bir sermayeniz vardı?
Şirketi kurmadan önce yatırım olarak satın aldığımız gayrimenkullerimiz vardı. Yaklaşık 1.5 sene boyunca bunlardan gelen kiralarla geçinmeye çabaladık.
8 – Bugüne değin herhangi bir yatırım aldınız mı? Yatırımlarınızı ve şirketinizin büyümesini öz kaynaklarınız ile mi sağlıyorsunuz?
Hayır, almadık. Şirketi üç farklı gelir kaynağı ile büyütüyoruz. Bunlardan biri yayınladığımız oyunlardan gelen, diğeri beraber çalıştığımız yayıncıdan kazandığımız ödemeler ve sonuncusu da web3 tabanlı geliştirdiğimiz oyundan elde ettiğimiz kazançlar.
9 – Aden Games olarak ekibinizi her geçen gün genişlettiğiniz görülüyor. Hali hazırda şirketinizde kaç kişi çalışıyor? Kısa, orta ve uzun vadede ekibinizin nitelik ve nicelik bakımından hangi seviyede olmasını planlıyorsunuz?
Şu an için ekip büyüklüğü 16 kişi, ağırlıklı olarak Hyper Casual üzerine çalışan bir ekip. Casual ve Web3 alanında yatırım sürecindeyiz. Şayet süreçler başarılı geçerse 40-45 kişiye ulaşmayı öngörüyoruz.
10 – Şirketin ilk göz ağrısını Endless League olarak biliyoruz. Endless League hakkında neler söylemek istersiniz?
Bir dönemin parlayan yıldızı Agar.IO oyununun başarısı üzerine yapmaya niyetlendiğimiz, Aden Games’in ilk 2 projeden bir tanesi. Tarayıcı tabanlı – gerçek zamanlı – çok oyunculu Space MOBA türünde, yayınlandığı zamanda eşi benzeri olmayan bir oyundu. Sadece 2 kişi tarafından – Erman (Game Developer) ve Şeyma (3D Art Generalist) – 1 sene gibi kısa bir sürede ortaya çıktı. Pazarlama bütçemizin olmayışı, yayınlandığı dönemde ilgilenen bir yayıncının bulunamaması ve tarayıcı tabanlı oyunlara olan ilgilinin hızla kaybolması sebebiyle finansal bir başarı sağlayamadı maalesef. Fakat böyle bir tecrübeyi edinmiş olmak ile beraber oyunun portfolyomuzda bulunması, bize bir çok değerli kapıyı araladı. 2019 Gist (Gaming İstanbul) etkinliğinde, indie geliştiriciler arasında yapılan yarışmada bize 2. lik getirmesi Aden Games tarihinde bizim için güzel bir anı olarak kayıtlara geçmiştir.
11 – Gerek Google Play’de ve gerekse App Store’da yayımlanmış onlarca oyununuz bulunuyor. Gamerların geri dönüşlerinden memnun musunuz?
Her şeyden önce bizler de oyuncuyuz, ve birer oyuncu olarak oynamak istemediğimiz bir oyun çıkarmıyoruz, mümkün mertebe aldığımız geri bildirimleri her daim göz önünde bulundurarak ilerliyor, yeni projeler yapıyoruz. Genel itibari ile oyuncularımız memnun ve oyuncularımızın olumlu geri dönüşleri bizleri tabi ki de çok mutlu ediyor. “Oyuncular tarafından, oyuncular için ” mentalitesiyle çıktığımız bu yolculukta oyuncularımızdan aldığımız geri bildirimler bizler için çok kıymetli. Sürekli olarak oyuncularımız ile iletişimde kalarak onların isteklerini, onların motivasyonlarını, hayallerini oyunlaştırabilmek elbette bizi de motive ediyor ve onları mutlu ettikçe bizler de işimizi inanılmaz keyif alarak yapıyoruz.
12 – Aden Games’in yurtdışına açılma planı var mı? Yurtdışında bir kentte ofis açmayı düşünüyor musunuz?
Özellikle geliştirmekte olduğumuz Web3 oyunları sebebiyle, yakın bir gelecekte olmasa da yurt dışında bir firma kurmayı planlıyoruz.
13 – Aden Games olarak oyun sektörünün geleceğini gerek Türkiye bazlı ulusalda ve gerekse globalde nerede görüyorsunuz?
Türkiye’de gelişmiş ve hızla gelişmeye devam eden oyun sektörümüz, globalde özellikle mobil oyun alanında adını altın harflerle çoktan yazdırmış, sektörün tüm büyük oyuncularına kendini kabul ettirmiştir. Son birkaç yıl içerisinde ülkemize yapılan yüz milyonlarca dolarlık yatırımlar da bunun ispatı niteliğindedir. Gururla söylediğimiz birden fazla değerli IP ve Unicorn firmamız var.
Ulusalda ise bu sektör; genç nüfusun çokluğu, Türkiye insanının dijital oyunlara olan ilgisi ve biraz da ekonomik sıkışmışlık gibi sebeplerle, insanların adeta altına hücum edercesine yöneldiği, günümüzün en popüler ( ve aynı zamanda çok karlı) sektörlerinden biri haline gelmiştir.
Fakat çuvaldızı boş bırakamayız çünkü hala batırılacak yerler var ki bunların başında AA ve AAA ölçeğindeki oyunlar gelmektedir. “Mount and Blade” haricinde Türkiye’den çıkmış, başka bu ölçekte bir proje maalesef halen bulunmamakta. Özetle büyük çaplı PC ve konsol oyunları konusunda globalde hak ettiğimiz yerde olmadığımızı düşünüyorum. Bize göre bunların başlıca sebepleri: Finansal anlamda bu oyunların çok maliyetli, riskli olması ve bu ölçekteki projelerin altından kalkabilecek nitelik ve tecrübede henüz yetişmiş yeterli insan gücümüzün olmayışıdır.
Kişisel Not: Bulunduğumuz sektörel meclislerde, kurucularının Türkiye kökenli olduğu Crytek firmasının efsane IP’si Crysis’i de hanemize yazmaya çalışsalar da ben bunu doğru bulmuyorum. Ortaokul çağından itibaren Almanya’da yaşamış, o kültürle büyümüş, orada yetişip eğitim almış kimselerin yakaladığı başarıyı Türkiye’nin hanesine yazmak kulağa doğru gelmiyor açıkçası.
14 – Aden Games’in oyun sektörü vizyonu ne yönde? Mobil oyun geliştirme odaklı mı ilerlemeyi düşünüyorsunuz, farklı alanlara yönelme düşünceniz var mı?
Mobil oyun alanında her daim var olacağız. Buna ek hem Web2 hem de Web3 konsol ve PC oyunları geliştirirmeyi çok istiyoruz. Şu an üzerinde çalışıyor olduğumuz Web3 projemiz bir öncekine – MarbleVerse- göre kapsam ve nitelik bakımından çok daha ileri seviyede. Blockchain tabanlı bu cross-platform oyunumuzda PC ve mobil’i aynı anda hedefliyoruz.
15 – Aden Games olarak; blockchain tabanlı oyunlar, NFT oyunları ve metaverse oyunları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Web3 (Blockchain tabanlı teknolojilerin tamamına verilen genel isim), en az internetin kendisi kadar gerçek, kaçınılmaz ve geri döndürülemez bir olgudur. Bu dünyanın değerli bir alt katmanı olan Web3 oyunları için de aynısı düşünüyoruz. Şu an için irili ufaklı sorunları ( belki biraz daha büyük ve karmaşık ) olsa da gelecekte oyun sektörünün büyük bir bölümünü işgal edeceğini öngörüyoruz.
16 – Oyun sektöründe kariyer hedefleyen gençlere neler söylemek istersiniz? Tavsiyeleriniz olur mu?
Oyun geliştirmek çok disiplinli ve gerçekten inanılmaz güç bir iş. Oyun oynamayı sevmek bu işi yapmak için çok önemli olsa da üzerine koymanız gereken daha bir çok özellik, beceri ve çalışma var.
Kıyasla diğer sektörlerden daha hızlı gelişen, dinamik ve bir o kadar da acımasız bir yapıya sahiptir. Beraber hareket edip kendinizi geliştirmediğiniz sürece asla yakalayamayacağınız bir hayalin peşinden çaresizce koşturur sizi.. Yorumum biraz sert gelebilir; sadece küçük bir hevesle girilebilecek bir alan olmadığını vurgulamak istiyorum. Bu sebeple hayatınızı bu alanda kazanmayı düşünüyorsanız, sektörün tüm gereklilik ve sorumluluklarını ciddi anlamda tartmanızı, anlamanızı bütün iyi niyetimle öneriyorum.
17 – Gerek oyun sektörü ve gerekse hayata dair Gamizm vasıtasıyla kamuoyuna deklare etmek istediğiniz düşünceleriniz varsa keyifle dinlemek isteriz.
Gün geçtikçe oyun sektörüne yönelik farkındalığımız artıyor, bunu bu sektörde yapılan etkinliklerin, yatırımların ve genel itibari ile sektör içi etkileşimlerin artışı gibi olaylar da kanıtlıyor ve bence henüz sektörün potansiyelinin yüzeyini kazıyoruz diyebilirim. Gerçekten tutkulu olduğum bir sektörde çalışabiliyor olmaktan da mutluluk duyuyorum.