Microsoft, İsrail Savunma Kuvvetleri’ne (IDF) Azure ve yapay zeka hizmetleri sunduğunu ilk kez açıkça kabul etti. 15 Mayıs 2025’te yayımlanan blog gönderisinde, şirketin Gazze’ye yönelik saldırılar sürecinde teknolojisinin sivilleri hedef almak için kullanıldığına dair bir kanıt bulamadığı ifade edildi.
Bu açıklama, Associated Press ve diğer kuruluşların, Microsoft’un üretken yapay zekasının IDF tarafından özellikle hava saldırısı planlama ve veri analizi gibi askeri operasyonlarda kullanıldığı yönündeki raporlarının ardından geldi. Şirketin bu teknolojilerin nasıl ve ne zaman kullanıldığına dair detaylara hâlâ sınırlı erişimi olduğu belirtiliyor.
İç Baskı ve Çalışan Tepkisi
Microsoft’un bu açıklaması, hem kamuoyunun hem de çalışanlarının baskısıyla karşı karşıya kaldığı bir döneme denk geldi. 2024’te yüzlerce çalışan “Apartheid İçin Azure Yok” başlıklı bir dilekçeyle şirketin İsrail’e verdiği desteği sorgulamıştı.
Ayrıca geçtiğimiz yıl Gazze’deki sivil ölümlerine dikkat çekmek amacıyla şirket merkezinde nöbet düzenleyen iki çalışan işten çıkarılmıştı. Bu olaylar sonrası şirketin iç denetim talebiyle karşı karşıya kaldığı biliniyor.
Microsoft Ne Dedi?
Microsoft, açıklamasında IDF’ye yönelik teknoloji tedarikinin “standart ticari ilişki” kapsamında yürütüldüğünü belirtiyor. Şirket, Azure ve AI hizmetlerinin kullanımında “İnsan Hakları İlkeleri” ve “AI Davranış Kuralları” gibi politikalara uygunluk arandığını ifade etti. Ancak, bu kullanımın doğrudan gözetlenemediği de açıklandı.
Microsoft, IDF’nin kendi sunucularında çalışan yazılımlarına ya da Microsoft dışı bulut servisleri üzerinden yürüttüğü faaliyetlere erişimlerinin olmadığını vurguladı. Bunun sonucunda, verilen teknolojilerin hangi amaçlarla kullanıldığına dair mutlak bir şeffaflık sağlanamadığını da itiraf etti.
“Sınırlı Acil Destek” ve Özel Erişim
Microsoft, 7 Ekim 2023’te başlayan saldırıların ardından İsrail hükümetine “sınırlı acil destek” sağladıklarını ve bu süreçte IDF’ye özel erişim verdiklerini de doğruladı. Bu erişim, bazı taleplerin reddedilmesiyle birlikte yürütülen “denetimli bir iş birliği” olarak tanımlandı. Şirket, bu süreçte Gazze’deki sivillerin mahremiyetine “saygı gösterildiğini” iddia etti.
Dış İnceleme Yetersiz Bulundu
Microsoft açıklamasında, iç denetimin yanı sıra harici bir değerlendirme firması tarafından da bilgi toplandığını belirtti. Ancak firma adı paylaşılmadı ve söz konusu dış incelemenin raporu kamuya sunulmadı.
Bu durum, eleştirmenlerin şirketin şeffaflık eksikliği ve kamuoyunu yatıştırmaya dönük bir “PR çalışması” yürüttüğü yönündeki görüşlerini güçlendirdi. Haaretz’e konuşan eski Microsoft çalışanı Hossam Nasr, açıklamayı “imaj temizleme çabası” olarak değerlendirdi.
Boykot Çağrıları Artıyor
Tüm bu gelişmeler, özellikle Boykot, Yatırımdan Çekilme ve Yaptırımlar (BDS) hareketinin Microsoft ürünlerine yönelik çağrılarını artırmasına neden oldu. Xbox ve Microsoft oyun hizmetlerinin protesto edilmesi yönündeki çağrılar güç kazanıyor.
Microsoft’un Azure ve AI altyapısının askeri amaçlarla kullanım potansiyeli, teknoloji şirketlerinin savaşlarla olan ilişkisini yeniden gündeme taşıdı. Şirketin verdiği yanıt, etik teknoloji kullanımı ve şeffaflık beklentileri bağlamında oldukça yetersiz bulunuyor.
Microsoft’un Gazze savaşında rol oynayıp oynamadığı hala kamuoyunun sorguladığı bir mesele. Şirketin açıklaması, soruları tam anlamıyla yanıtlamadığı gibi, şeffaflık eksikliği nedeniyle daha fazla eleştirinin önünü açıyor. Gözler şimdi, Microsoft’un iç değerlendirme raporunu kamuoyuyla paylaşıp paylaşmayacağında.