Microsoft’un, çalışanlar arasında gönderilen bazı iç e-postaları filtrelediği bildiriliyor. İddialara göre filtreleme, e-postalarda “Filistin” ve “Gazze” gibi kelimelerin kullanılmasına odaklanıyor. Bu bilgi, daha önce şirketin İsrail ordusuyla ilişkisine karşı çıkan çalışanlar tarafından kurulan No Azure For Apartheid (NOAA) grubunun açıklamalarıyla ortaya çıktı.
Şirket ise uygulamanın, “işle ilgisiz ve politik” içerikleri sınırlamaya yönelik bir önlem olduğunu savunuyor. Microsoft sözcüsü Frank Shaw, on binlerce çalışana gönderilen siyasi mesajların, bu mesajlara katılmayan çalışanlara da iletildiğini ve bunu önlemek amacıyla teknik filtreler kullanıldığını belirtti.
Hossam Nasr ve Abdo Mohamed gibi eski Microsoft çalışanlarıysa bu açıklamaların yeterli olmadığını düşünüyor. Her iki isim de Filistin yanlısı eylemlere katıldıktan sonra işten çıkarıldı. Nasr, “İsrail” ya da şifreli ifadeler kullanılan e-postaların sistem tarafından engellenmediğini, doğrudan “Filistin” ve “Gazze” terimlerinin hedef alındığını söyledi.
Geçtiğimiz hafta içinde, Microsoft’un İsrail ordusuna Azure altyapısı ve üretken yapay zeka hizmetleri sağladığını resmen kabul etmesi, teknoloji devinin Orta Doğu politikasındaki rolüne dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Ancak şirket, bu teknolojilerin sivillere yönelik saldırılarda kullanıldığına dair herhangi bir delile ulaşamadıklarını belirtti.
Build Konferansı Protestoların Odağında
E-posta sansürü tartışması, Microsoft’un Build 2025 konferansına da yansıdı. Etkinlik sırasında, eski çalışan Joe Lopez’in CEO Satya Nadella’nın açılış konuşmasını bölerek “Azure, İsrail savaş suçlarını destekliyor” ifadelerini kullanması dikkat çekti. Lopez, protestosunun ardından işten çıkarıldı.
Aynı günlerde, Boykot, Yatırımdan Çekilme ve Yaptırımlar (BDS) hareketi, Game Pass ve Xbox ürünleri de dahil olmak üzere Microsoft servislerinin boykot edilmesi çağrısında bulundu. Protestoların şirketin kamuoyu imajı ve kullanıcı ilişkileri üzerindeki etkisi henüz tam ölçülebilmiş değil.
Teknoloji Şirketlerinde Siyasi Baskı Gerilimi
Microsoft’un aldığı karar, teknoloji sektöründe ifade özgürlüğü ve kurumsal kontrol arasında süregelen denge arayışının yeni bir örneği. Google, Meta ve Amazon gibi şirketlerde benzer çatışmalar son yıllarda sıkça yaşanıyor. Özellikle İsrail-Filistin çatışması gibi küresel siyasi konular, çalışan aktivizmini körüklerken, şirket yönetimleri bu tür hareketleri bastırma veya dengeleme çabası içinde.
Microsoft’un “Filistin” ve “Gazze” kelimelerine odaklı filtreleme stratejisi, bu yaklaşımın etik sınırlarını sorgulayan eleştirilerin hedefinde. Şirketin, bu uygulamayı yalnızca operasyonel değil, aynı zamanda politik bir refleks olarak devreye almış olabileceği yorumları yapılıyor.
İfade özgürlüğü ile kurumsal denetim arasında sıkışan teknoloji çalışanları, artık yalnızca kod yazmıyor; çalıştıkları şirketlerin politikalarının da şekillenmesinde söz sahibi olmaya çalışıyor. Microsoft’un aldığı bu pozisyon, bu uzun vadeli dönüşümde yeni bir dönüm noktası olabilir.