Amazon CEO’su Andy Jassy, şirketin yapay zekâ yatırımlarını artırırken iş gücünde de radikal bir dönüşüme hazırlandığını açıkladı. Verimlilik gerekçesiyle önümüzdeki yıllarda daha fazla işten çıkarma yapılabileceğini belirtti.
“Hayatımız boyunca gördüğümüz en dönüştürücü teknoloji” olarak tanımladığı yapay zekânın, birçok rutin işi ortadan kaldıracağını belirten Jassy, bu dönüşümün doğal bir sonucu olarak bazı pozisyonlarda işten çıkarmaların kaçınılmaz olacağını vurguladı.
Amazon, pandemi sonrası süreçte tasarruf odaklı stratejilerle personel sayısını azaltmaya başlamıştı. 2022’den bu yana şirket, 28.000’e yakın kişiyi işten çıkardı. Ancak Jassy’ye göre, bu sayı yalnızca pandemi sonrası düzeltmelerin değil, AI’ın yaygın kullanımıyla sağlanan “verimlilik kazançlarının” bir sonucu.
17 Haziran’da çalışanlara gönderdiği dahili notta da Jassy, şirketin önümüzdeki birkaç yıl boyunca kurumsal kadrosunda daralmaya gideceğini ve bunun temel nedeninin yapay zekâ kaynaklı otomasyon olacağını yineledi.
Diğer yandan Amazon, bu dönüşüm sürecinde tamamen iş gücünü ortadan kaldırmıyor. Aksine, AI ve robotik gibi teknolojik alanlarda yeni istihdam fırsatları yaratmayı hedefliyor. Son bir ay içinde Amazon’un LinkedIn üzerinde yayınladığı 500’den fazla iş ilanı, “robotik” terimini başlıklarında taşıyor. Bu da şirketin yöneldiği büyüme alanını net biçimde ortaya koyuyor.
Jassy, yapay zekâ destekli “AI agent” teknolojilerinin, çalışanlara her görevde “daha ileri bir başlangıç noktası” sunacağını ve insanların tekrarlayan işlerden kurtularak daha yaratıcı alanlara yönelebileceğini savunuyor.
Ancak bu dönüşüm, birçok çalışan için iş güvencesi riskini artırıyor. AI yatırımlarıyla eş zamanlı olarak Amazon, altyapıya da büyük bütçeler ayırıyor. Geçtiğimiz ay şirket, Pennsylvania eyaletinde 20 milyar dolarlık yeni bir AI veri merkezi yatırımı planladığını duyurdu.
Amazon’un attığı bu adımlar, yalnızca kendi iş modelini değil, tüm teknoloji sektörünü yakından ilgilendiriyor. Verimlilik artışı adına otomasyonun artması, daha az insanla daha fazla iş yapılması anlamına geliyor. Ancak bu süreçte binlerce çalışan, yerini algoritmalara bırakmak zorunda kalabilir.
Jassy’nin açıklamaları, dijital dönüşüm sürecinde insan kaynağının nasıl yeniden tanımlandığına ışık tutuyor. Önümüzdeki yıllarda yapay zekâ, yalnızca ürün geliştirmede değil, organizasyonel yapılarda da kalıcı etkiler bırakacak.